17 Kasım 2011 Perşembe

zekaları soyunana kadar

sanat camiası içler acısı halde. hoş, sanat dedim ya halbuki hilal cebeci ve doğuş gibi gündemden düştükten sonra, soyunup ta sosyal paylaşım sitelerine çarşaf çarşaf fotoğraf dağıtan, insanların kendileriyle dalga geçmesini bile "reklamdır" diyerek bağrına basan beyinsizlere sanatçı denmiyordu değil mi? o zaman medyatik maymunlar da diyebiliriz, sakınca görmüyorum. hilal cebeci hatunu biliriz zaten, müzik piyasasına ilk adım attığı zaman da sesinden, müziğinden çok yarı çıplak klipleriyle ve hafif kadın kategorisinde en önde flama taşıyan tavırlarıyla bilinir. soyunmanın da adabı vardır elbette ama hilal hanımcığımızın hiçbir soyunuşunda bir adap bir asalet yok ne yazık ki. kendisini o yarı çıplak haliyle alıp, köşküm gazinosunda mesaiye başlatsan elbette iyi iş yapar.
gelelim doğuş'a. doğuşun müzik camiasına adım attığı yıllar benim çocukluğuma denk gelir. biz o zamanlar mustafa sandal'ı, tarkan'ı idol bilirdik, sever bağrımıza basardık. kız çocuğu kalbimizle biz böyle tarkan mı daha yakışıklı mustafa sandal mı diye düşüneduralım, ileride hangisiyle evlenmek istediğimize karar vermeye uğraşalım derken bir de bakarız ki doğuş diye biri çıkmış, kral tvde video klipleri dönüyor ve ardından tam manasıyla bomba gibi patlaması için o dönemlerde yeni piyasaya çıkan her şarkıcıda olduğu gibi onun da acıklı bir hayat hikayesi var. günlerce magazin gündemini işgal edip durdu doğuş haberleri, sabah kuşağı kadın programlarına çıktı, ailesi bağlandı, programa konuk gelen teyzeler doğuşu bağrına bastı, doğuş kameralar karşısında ağladı "ne kadar zor bir hayat yaşadığını anlattı" kendini o zamanlar kanıtladı ve bingo, doğuş o zamanlar iyi ajitasyon yapmayı, durumu ajite etmeyi başardı. sevdik, bağrımıza bastık çünkü acıdık.
derken doğuş hakkındaki gerçekler, olaylar, trajediler bitmek bilmedi. her ünlü gibi gündemden düştüğünde yeni bir acılı hikayeyle döndü aramıza, kokain bağımlısı olduğu söylendi, yazıldı, çizildi. çocuk aklımızla, doğuşun tinerci olduğunu falan anlatırdık arkadaşlarla okulda birbirimize, itici gelmeye başladı sonra, biz yine döndük mustafa sandal'a, tarkan'a. doğuş yine gündemi sansasyonlarıyla meşgul ettikten sonra ortadan kayboldu, sonra hilal cebeci ile olan ilişkisiyle gündeme geldi. bu ikili tencere kapak misali birbirini ne güzel bulmuştu oysa. ama yok yok, ayrılmaları herkes açısından daha sağlıklı. düşünsenize bu iki mercimek beyinlinin halen daha birlikte olduğunu ve birlikte çıplak pozlar verip verip sosyal medyada paylaştığını. buna kimse henüz hazır değil, değil mi?
sosyal medya açısından soyunma mevzuları; elbette hiçkimse istemiyor bunların çıplak pozlarını görmeyi. ama işte, sen soyunmaktan yüksünmemişsin de ben mi konuşmaktan, dalga geçmekten rahatsızlık duyacağım düşüncesi hakim, hepimizde. ben de konuştum, görmemiştir belki dur göstereyim de hep beraber gülelim dediğim birkaç kişiye mail ya da mesaj atarak gösterdim, hatta yetmedi annemin yanına pcyi götürüp "aaa beyinsize bak ne yapmış" dedim annemle de güldük. bir insanın zeka seviyesiyle mümkün olduğu en aşağılayıcı derecede dalga geçildi dün gece, hem twitterda hem de facebookta. hatta biri dün mention atmış twitterda, "bunu doğuşun koyduğuna emin misin, geçenlerde hesabı çalınmıştı, iyi düşün" yazmış. o resmi reklam için doğuş koydu bu bir, ikincisi hadi kendisi koymadı diyelim, akıl sağlığı yerinde olan ya da geri zekalı olmayan bir insanın bu türde bir poz vermesi de pek mantıklı değil. hadi çıplak poz da verirsin de, saksı ne? diyelim ki hesap çalındı, o zaman senin saksılı fotoğrafının hesabını çalanlarda işi ne? rezil oldun yani doğuş, gündem yapacağım derken cidden rezil oldun.
gündeme gelmek için soyunup soyunup twittera link atan ünlülerin müzik yaptığı bir ülkede müzik piyasasının gelişmesini de bekliyoruz. inanın dün gece gördüğüm o pozdan sonra, bir serdar ortaçın beyniyle alakalı espri yapmayacağıma söz verdim, teomanı bulduğum yerde üç kez öpüp başıma götürüp yüksek bir yerde saklama kararı aldım, nimettir diye. magazin haberlerinde yer almalarını bile anlayabildiğim, e işi bu gündeme gelecek tabi dediğim ünlülerin soyunup ta twitterdan medet umuyor olmaları, çok komik. kim kime malzeme oluyor burada o da karmaşık ama her halükarda soyunan rezil olduğuyla kalıyor. ne diyelim Allah akıl fikir ihsan etsin. sevgiler :)

PS: resmi de bir dahaki soyunan medyatik maymunumuzdan böyle bir görüntü beklentisi içinde olduğum için koydum. umut dünyası işte...

0 kişi olaya son noktayı koymuş:

 
↑Yukarı