13 Kasım 2011 Pazar

insanlık ayıbının hikayesi

merhaba millet. gerginim, sinirliyim, sabahtan beri bir takım insanlara laflar hazırladım, öfkemi biledim, şimdi oturdum sigara içiyorum. efendim, sinirlerimin tepeme tepeme gerçekleştirdiği ziyaretin sebebi, PAZAR PAZAR VE SABAHIN KÖRÜNDE karşı komşunun bahçe duvarını yıktırıp yeniden yaptırma çalışması. ee ne var bunda demeyin canlar, sabahın ayazı, pazar sabahının sekizi ustalar başladı çalışmaya, patırtı gürültü harikulade, sıçrayarak uyandım korkudan, uyku sersemi anlayamadım ilk ama durumun farkına varınca, en okkalısından bir küfür patlattım homur homur. uyumaya çalıştım, olmuyor, adamlarda öyle bir çene var ki, sabahın o saatinde o enerjiyi nerden buldularsa, ömrümden ömür tükettiler bırbırbır. çıkıp abi bi susun diyeyim dedim, yok, 30 saniyelik sessizliği o at hırsızına benzeyen ustanın kahkahası böldü. çıktım yataktan, baktım evde gürültüyü duyan bir benmişim, kardeşim uyanmamış, annem de uyanık, mutfakta oturmuş çay içiyor kadın.
dur dedim ekmek alayım bari, kapıdan adımımı attım, komşuyla göz göze geldik. ustalarının başında duruyormuş meğer. laf sokup gününü zehir edebilmek için günaydın dedim, oo günaydın abicim erkencisin bugün maşallah dedi. ben de "gören de haftanın yedi günü birde kalkıyorum zanneder abi, bi pazarım var o da hiç oldu. dünden haber verseydin, çıkan gürültüyü duyamayacağım bi yere göç ederdim." dedim. sinirlenmiş, babama şikayet etmiş. babam da bi takar ya böyle mevzulara, "kız haklı" demiş kapatmış mevzuyu. şimdi burda hata kimde, bütün hafta sabahın yedisinde uyandığı için pazar günü erken kalkmak istemeyen, uyumak isteyen bende mi? yoksa ultra düşüncesiz ve o bahçe duvarını iki saat sonra yıktırsa birşey farketmeyecek olan komşuda mı? ben boşuna bu mahallenin insanlarının %80ine gıcık olmuyorum. bakın ne anlatacağım size, sergilenen davranıştan olmaması gerekeni çok çabuk kavrayıp insanlık dersi çıkartabilirsiniz;
bizim mahallede yalnız yaşayan yaşlı bi teyzemiz vardı. paşa derlerdi teyzeye lakap olarak. iki sene önce, bizim mahallede bi arabanın tekerlekleri arasında can verdi. yaşlı kadın, haliyle yavaş yürür değil mi? paşa teyze kızının evine giderken, dört yol ağzı olan az biraz geniş meydanda karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor ve modelini hatırlamıyorum şimdi arkası açık küçük kamyonet tipinde olan arabalar var ya, o arabalardan birinin altında kalıyor. sürücü, biraz ilerde başka bir semtte yaşayan otuz yaşlarında bir adam. hatası; mahalle arası olan yerde, karşıma çocuk mu çıkar, yaşlı mı çıkar, kedi köpek mi çıkar diye düşünmeden hızlı araç kullanması. kullanmasa ne olur, biraz daha yavaş gitse ne olur, bizim paşa teyzeyi fark edip arabanın altına almazdı belki, hatta paniğe kapılıp geri geri gitmeye çalışarak kadıncağızın üstünden bir kez daha geçmez, pestilini çıkartmazdı yol ortasına. bak işte bir başka hata daha, olduğun yerde durup insen, baksan kadına, çekip çıkaracaksın belki, ön tekerlekler üzerinden geçince aradaki boşlukta kalmış ama beyefendi, tekrar geri yapınca ikinciye ezmiş paşa teyzeyi. sonra adam ne yapmış biliyor musunuz? arkasına bakmadan kaçmış, kazanın olduğu yerde, her saat işlek olan bir kıraathane, bir market, az ileride bir kıraathane daha var. sonra evler, çığlığı duyan kadınların pek çoğu çıkmış camlara tabii.
gelelim insanlık ayıbına; dedim ya çığlığı duyan kadın çıkmış cama, hemen telefonlara sarılmışlar bir yandan da, hayır kimse polisi ya da jandarmayı aramıyor. üst sokaklarda oturan arkadaşını, görümcesini, eltisini manzara izlemeye davet ediyor. NE ACI! tabi mahallenin muhtarı kazayı haber alınca koşup geliyor, gelirken da jandarmayı arıyor. bu arada kahvedeki ultra delikanlı abilerimiz, amcalarımız da kazayı kimin yaptığını biliyor, ancak jandarma gelmeden herkes ağız birliği ediyor, "adam 3 aylık evli, biraz da borcu var, göremedik plakayı diyelim, söylemeyelim." ÇOK YAZIK ABİ SİZİN İNSANLIĞINIZA DA, DELİKANLILIĞINIZA DA! pabucumun delikanlıları ya. o arada, üst sokaklarda oturan kadınların, evlerinden fırlayıp komşulara haber vere vere "kaza olmuş ta onu seyre gittiğini" önemle belirtmek isterim. gitmedim, ama giderken bize de haber vermeyi ihmal etmeyen komşu kadına dedim ki; "çekirdek de ister misin çitlemeye, hey gidi ultra insani varlık, ne işin var orda!" bozuldu ama gitmekten de geri kalmadı. niye kalsın ki, söylediğimi gerçekten anlayıp anlamadığından bile emin değilim, belki de yüzü "ne demek istedi bu anlamadım valla" diye düşündüğü için de düşmüş olabilir. yüzden bahsettim, ay salaklığım, böyle insanda yüz ne arar.
her neyse, jandarma geldi, ambulans geldi, her yer kan gölü gibi doğal olarak, etrafta o kan deryasını ve paşa teyzenin cansız bedenini seyre koyulmuş bir grup insan dizili. e tabi ev kadınları da ne yapsın, yarın öbür gün anlatacak, dedikodusunu yapacak malzeme lazım. ölünün dedikodusu olur mu? bizim mahalleli yapar arkadaşlar. jandarma komutanı dağıttı bunları, "neyi seyrediyorsunuz siz, hadi dağılın evlerinize" diyerek. bizim mahalle kadınları da, yaptıklarından utandıkları için değil, "jandarma bize bağaaardıı" diyerek uzaklaştılar kaza mahalinden. ambulans geldi, götürdü paşa teyzeyi, onlarca gereksiz kadının arasında orda olması gereken tek kişiyi, paşa teyzenin büyük kızını da alarak. jandarma ifade aldı, sordu soruşturdu aracın plakasını gören var mı diye. tıklım tıklım dolu olan kahvehanede de, kazanın olduğu yerin tam yakınında olan markette de gören olmamış, komik ama değil mi? birinin evladına, karısına, kardeşine iftira atılacaksa ağız birliği yapan insanlar, kendilerini çok vicdanlı, çok merhametli zanneden bu içi çürük insanlar, paşa teyzeyi kimin ezip kaçtığını söyleyemedi, varmadı dilleri söylemeye. neden mi? dedim ya adam üç ay önce evlenmiş, çok borcu varmış. HADİ YA! hakkatten acınacak durumdaymış, bir de ne demişler bakın "kadın zaten yaşlıymış, yani yaşamış yeterince, adam hapiste çürümesinmiş" ulan zaten adamın yatıp yatacağı üç beş ay, onu mu kayırıyorsunuz, kadın yaşlıymış, e o zaman ölmeliydi, adam çarptı ezdi, kadın öldü, mesele yok konu kapandı. neden? ÇÜNKÜ KADIN YAŞLI!
velasıl kelam, öyle çok benzeri örnekler var ki, dillerinden işittiğim öyle zehirli iftiralar var ki insanlar hakkında, mahalle sakinlerinin %80ini öcü gibi görmekte haklıyım kendimce. onlar varsınlar benim büyük burunlu olduğumu sansınlar, fark etmez. hem ayrıca büyük burunlu olacak birşeyim yok. kendi işime bakıyorsam, haklıya hakkını teslim ediyorsam kime ne?

0 kişi olaya son noktayı koymuş:

 
↑Yukarı