22 Aralık 2011 Perşembe

wodkaysam günahım ne?

wodka: allaamm ölücem, bana ne daha önce aynı ürünü sen de sattıysan be kadın, bana ne? amacın ne yani bunu söylerken?
esnaf abi: ortak noktanız olduğunu belirtmek için söyledi wodka
wodka: ee ne yapayım ortak noktamız varsa, tezahürat mı yapayım nedir yani?
esnaf abi: yani kadın iyi niyetle söyledi ama senin için... sessizlik
wodka: içim şeytan di mi abi?
esnaf abi: kemküm, hıhı!

anlaşılacağı üzere yukarıdaki diyalogda esnaf abi bana "şeytan var içinde" senin dedi. şaşırmıyorum çünkü bir kesim insanlar var ki sırf doğru bildiğimi çatır çatır söylüyorum diye şeytan ruhlu ilan etti şu sıralar beni. her biri birbirinden bağımsız ancak ortak düşüncedeler. neden? belki akıllarından geçirdikleri tepkileri, ayıp olur, günah olur, yazık olur diye düşündükleri için söyleyemediklerinden. bilemeyeceğim orasını.
enteresan olan birşey var bu ara, canımı sıkıyor. sosyal medya üzerinde "mahalle baskısı" oluştu, farkında mısınız? bir sitede, kendileri gibi düşünmediğim için pek çok şeye muhalefet ettiğim bir grup beni "benim gibi düşünmedikleri için ayrımcılık yapmakla" suçluyor. tuhaf çünkü, kendi davranışına benim adımı etiketliyor. o yüzden karar verdim, twitterda olsun, aktif olduğum diğer sitelerde olsun doğru bildiğini savunan kişi olmayacağım. bakacağım gündeme kim neyi övmüşse onu öveceğim. kim neye sövmüşse, ben namusumu şerefimi savunur gibi daha çok söveceğim. amaç zaten aklımızdan geçeni, kalbimizden geçeni, değer verdiklerimizi yazmak değil ki, amaç takipçi toplamak, daha çok sevilmek ve daha çok artılanmak. bundan sonra böyle yani, bana ters düşse bile, sırf o düşünceyi savunmak için yaratılmışım gibi davranacağım. yani, en özgür olmam gereken yerde bile "dur elalem tü kaka demesin, dur nan yuhlamasınlar" diye yapmacık davranacağım.
beni az çok tanıyanlar "saçma sapan konuşma la" dedi değil mi? "saçma sapan konuşma la" lafının da bizim sözlükten "carpediem_fb" nickli  editörümüze ait olduğunu belirtmem lazım. canım arkadaşım, amirim, öyle çirkef bir adamdır ki mazallah görür de patenti var nan bunun diye yakama yapışır. gelelim esas mevzuya, ne diyorduk, hah tamam, üst paragraftaki yaşam stili bana göre değil, bilen bilir. inanmıyorsam tek kelime pozitif birşey yazmam o konuda, sevmiyorsam seviyorum demem laf olsun diye, hatta ben sevmiyorsam buharlaşıp yok olsun, eti kemiği karışmasın toprağa, tiksinirim bastıkça. yahu bu son cümlem var ya, buna faşizm diyen oldu biliyo musunuz? şimdi bebişler, ben burada sevmediğim herhangi bir insan evladından bahsediyorum değil mi? bu sözüm herhangi bir ırkı hedef almamış. o kadar çok kavramları işine geldiği gibi yorumlayan var ki dünyada, ne olur onları verin elime, bir de kızılcık sopası verin, geçelim tenha bir köşeye uzuuunn uzun dertleşmeye, ne olur ha?
dertliyim yani, etrafımda çok az akıllı mantıklı insan var, ondan dertliyim. sevdiğim insanları üye olduğum sitelere üye yapmaya çalışıyorum, gelin nan beni yalnız komayın diye. en son feysten platoncuğuma sardım, akıllı adamdır, onu sözlükte görmekten gurur duyacağım. söz vermiş yarın ordayım diye, bekliyorum bakalım. onun dışında benim dalgacı bir insan olduğumu hepimiz biliriz. dalga geçtiğim mevzuları bile ciddiye alanlar var ki allah allah neler görüyorum bilmezsiniz. yahu ben adamla muhatap olma ihtiyacı hissetmiyorum, resmen pusuda bekliyor "wodka gelse de laf soksam" diye. he bebişim, bi sen vardın zaten derdim sırrım. bi senle uğraşmak için yaşıyorum ya, bekle gelirim. te allaaamm yaa!
her neyse işte herşey böyle, içim daraldı edecek iki kelimem olduğunu hissettim, yazdım da yazdım yine. uzun oldu biraz galiba. okuyan, seven, sevmeyen, "saçma sapan konuşma la" diyen, ahah manyak bu diyen, işte aklınıza ne gelirse o tepkilerin hepsini veren herkese çok çok teşekkürler. ne olursa olsun bu blog herşeyden başka, her yerde kendimim ama, burda daha uzun, karakter sınırı olmadan kendimim. öpüyorum herkesleri hem de kocaman. wodkaysam günahım ne? di mi ama?

0 kişi olaya son noktayı koymuş:

 
↑Yukarı