14 Şubat 2012 Salı

sevgili sevgililer günü

selam. sevgililer gününü kutlamazsa ölecekmiş hastalığına yakalananlar bi el kaldırsın bakayım. ama ondan önce sevgili bursa sana iki çift lafım var. hayır derdin ne, neyin peşindesin bilmiyorum, iki dakika övdük diye bi şımarmalar, şiddetli yağmur yağdırmalar, trafiği felç etmeler falan gördüm, kime olm artistliğin senin. iki dakika övdüm diye şımarma bence bebişim, yerden yere vurmak benim için çok kolay bilirsin.
gelelim sevgililer gününü kutlamazsa ölecekmiş hastalığına yakalanan arkadaşlara. şimdi kimse kusura bakmasın ama, o elinizdeki çiçek buketleriyle ya da tek kırmızı güllerle falan tıpkı kızılayın yardım çadırından çıkmış gibisiniz canlarım. hiç üşenmedim, onca işimin gücümün arasında, o çiftlerin yapmacık romantizmini uzaktan takip ettim durdum. koskoca adam elinde bi tane kırmızı gül, sevgilisi uzaktan hülya koçyiğit misali salına salına yürüyor, bu adam ona bön bön bakıyor, kız yanına geliyor ve kırmızı gülünü de uzatarak "sevgililer günün kutlu olsun aşkım" diyor. kız da yine hülya koçyiğitten çalma bir mutlulukla adamın gözünün içine bakıyor böyle salak salak triplere giriyor falan. ve işin ilginç tarafı tüm bunlar bir otobüs durağında yaşanıyor. komiksiniz olm, cidden komiksiniz. buradaki romantizmi anlayamadım ben ha affedin zaten çok romantik bi insan olduğumu söyleyemem.
onun dışında öğlen saati saten elbisesini giymiş, saçlarını 20 dakika sonra mahalledeki kınaya gidecek gibi maşalatmış, ince ve abartmıyorum 15 santim topuklu ayakkabılarını ayağına çekmiş hatunlardan hiç bahsetmek istemiyorum. tamam kabul bugün özel bi gün ilan edilmiş, sen sevgiline güzel gözükmek istiyorsun anlıyorum ama bazı kıyafetler her ortama uymuyor işte ablacım. güpegündüz o saten elbisenin açıklamasını yap bana ne olur, peki ya o maşalı saçlar? adamları hiç saymıyorum, daha 15 dakika önce başka bi hatunun poposundan gözlerini alamayan adam sevgilisinin yanına gidince sırf sevgililer günü diye romeo kesiliyor. nedir yani bu samimiyetsizlik canım.
hatun milletine edecek iki çift lafım var. şimdi bebişim şu olaya kılım ben. illa ki sevgililer gününde hayvan kadar kocaman bir buket çiçek almazsa mutsuzluktan ölebilecek, sevdiceğine hayatı dar edecek kızlar tanıyorum. nan o çiçek 3 gün önce yarı fiyatına satılıyordu senin haberin var mı? bi kere yenmez içilmez, eve koyarsın iki günde solar gider, adama neden trip üstüne trip atıyorsun da o çiçeğe dünyanın parasını verdiriyorsun. manyak mısın be hatun. anlamıyorum kadınların çiçek takıntısını, gerçekten anlamıyorum. çiçekten zerre kadar hazzetmem mesela, sorun bende mi bilemedim şimdi. ama yok, alt tarafı bi çiçeğe o kadar para verilmez, hatta bence çiçeğe para verilmez nan, olmasa da olur yani, yazıktır israf be israf.
şimdiii, "sevgilin yok, kıskançlığına ölüyorsun, o yüzden milletin aşkına bok atıyorsun pis mendebur" diyene kapağı kapatayım. sevgilim var, kendisi ankarada olduğu için biz görüşemedik, ama önemi yok, aynı şehirde olsak ta koskoca adamın elinde bi buket çiçekle ortada dolanmasını istemezdim, hele o çiçeğe dünyanın parasını vermesine gönlüm hiç razı olmazdı. ama sevgili sevgilim bi incelik yapmış tabi, bir iki güne elime geçecekmiş öyle dedi. ayrıca ne olduğunu kısmen biliyorum, onu da söylemem canikom. bu arada sevgili sevgilim, bizim de sevgililer günümüz kutlu olsun. kalp. öperim çok.

2 kişi olaya son noktayı koymuş:

Adsız dedi ki...

bende çiçeğe para vermedim...don thişort :)

wodka dedi ki...

isabet olmuş :)

 
↑Yukarı