6 Mayıs 2012 Pazar

bazı insanların insanlığına lanet olsun

selam canlar. napıyoruz bakalım, keyifler yerinde mi? nerden baksan bi yarım saattir şu ekrana boş boş bakıyorum cicim. yani aslında bugün de çuval çuval laf söyleyeceğim çok insan var ama, hangisine öncelik vereceğimi şaşırdım. o yüzden böyle en anlam veremediklerimi en tilt olduklarımı bi listeleyeyim istedim. mesela sevgili "ben çok kitap okuyorum, bak görün işte çok okuyorum, çok kültürlüyüm bu yüzden, siz cahilsiniz çünkü okuduğunuz kitapların adlarını her yere yazmıyorsunuz, gösteriş yapmıyorsunuz" mesajını vere vere yaşayan tipler sizden başlayalım mı? de hadi başlayalım o zaman. amacınız ne, ya da hangi amaca hizmet ediyorsunuz bilmiyorum ama bi kere çok sıkıcısınız. kitap okumayı sevdiğim halde sizi sevemiyorum bakın. üç cümlenizden ikisi okuduğunuz kitaplar olunca, iki kelime konuşulduktan sonra "ben kitap okumaya döneyim" dediğinizde ağzınıza fırıncı küreğiyle vurasım geliyor. hayır yani artistliğiniz kime bilmiyorum ama iki satır okuyunca galaksinin ilim ve irfanını yutmuşsunuz da paçalarınızdan akıyormuş gibi davranmanız çok komik. yazıktır olm, hakikaten üzülüyorum. bakıyorum bazılarınızın twitter profillerine, bildiğin yayınevi reklamcısı gibi geliyorsunuz bana. bi de sizin günlük hayatta da yaşamaya çalışan tipleriniz hiç çekilmiyor. "en son bikbiklerin vikvikleri" adlı kitabı okumaya başladım, tabi sen anlamazsın canım nerden bilicen, yazar şöyle iyi anlatmış hikayeyi böyle can vermiş karakterlere bikbikbik -ıyyyykk dedirtenli cinsten- konuşmalarınız hiç çekilmiyor. bakın burada "kitap okumayın" demiyorum canolar, okuyun ama içinizden okuyun, biz de size görgüsüz kıro ya, tüh embesil etiketçi demeyelim oldu mu bebişim? anlaştık mı? hadi dağılabilirsiniz.
bi de başka bir görgüsüz türe değinmek istiyorum itina ile. "şu pantolona zara'da ne kadar para verdim biliyo musun?" diye soran sevgili hemcinslerim. şimdi o pantolonları da, onların fiyat etiketlerini de sakince yere bırakın olur mu? çünkü çok gizli bi bilgi açıkliycam size "daha geçenlerde senin o pantolona verdiğin paradan daha fazlasını ben gidip bi göz kalemine verdim" ama bunu senin dan diye suratına da söylemem. neden mi? çiğ değilim çünkü, ondan olabilir. hayır yani anlamıyorum ben bu yazar kasa fiş rulosu gibi dolanan hatunları. "ay canım ya çantan çok şirinmiş" desen "bilmem nerden aldım şu kadar para verdim" diyor. yahu ne zamandan beri "aa canım sağol ya ben de çok sevdim de aldım" deme olayına son verdik. hani bize ne kaç paraya aldığından. sanki fiyatını soruyoruz, anlama kıtlığı mı var "güzelmiş" diyoruz sadece bebişim. bi de bu insanların sıklıkla düştüğü bi hata var ki ciddi ciddi dövmek istiyorum bu yüzden. herkes çok iyi gelire sahip olmayabilir, malum bu ülkede hayat şartları cidden zor, herkes marka giyemeyebilir. ama bu ikoncan bozuntusu tiplerin kendileri gibi olmayan kadınlara "çok varoş, ay çok ucuz giyinmiş" demesi çok cahilce. yahu sen kimsin ki böyle bir cümle kurabiliyorsun. bi insanı bi pantolona eşşek yüküyle para ödemediği için nasıl küçümseyebilirsin ki? kusura bakmayın ama çok çiğsiniz kızlar. aynı zamanda da çok özentisiniz yani. o güzel kafalarınızın içinde olan ve düşünmeye yarayan organı biraz daha çalıştırsanız kendiniz de akıl edersiniz bunu.
bi de çocuğunun fiziksel ya da zihinsel özrünü gelir kaynağı olarak gören insanlar var. çok sinirleniyorum bunlara çooookk. mesela bi tane adam var, oğlunun adı emrah. kaç yaşlarında bilmiyorum ama emrah sanırım aşağı yukarı 20 yaşlarında. zihinsel ve fiziksel engelli. bu adam emrahı oturtuyor tekerlekli sandalyeye, bütün çarşıyı dolaşıp dileniyor resmen. her cumartesi de bizim pasajda. adam çalışamayacak durumda mı? hayır değil, gayet de çalışabilir. yahu yağmur demeden, kar demeden, aşırı sıcak demeden o çocuğu gezdiriyor öyle kapı kapı. nasıl sinirleniyorum var ya. sanki açlıktan ölecek adam ya. olum gidip çalışsana, senin yaşıtların inşaatlarda çalışıyor biliyor musun? biliyorsun da işine gelmiyor di mi? neden çalışasın ki, sermayen var, zihinsel ve bedensel engelli bi emrah var. koy onu arabaya, gez esnafın kapısını tek tek. günde 100 lira toplasan, haftada beş gün farklı bi bölgeye çıksan eder sana ayda 2000 lira. eh senin de zorluğun var ama, arabayı it falan arkadan. sıfatına sıçayım sıfatında nur kalmamış be amca. bu nasıl bi duygu sömürüsüdür böyle. kendisi engelli olup ta dilenenleri, mendil satanları yine anlıyorum, ulan diyorum bu adam çalışamaz kimse iş vermez ama çocuğunun engelini kullanarak duygu sömürüsü yapıp dilenenlere acayip sinir oluyorum. bal gibi de çalışırsın işte amk, ama içinden gelmiyor di mi? neden yorasın ki kendini. sen ne ananın gözüsün var ya.
her neyse canolar, bazı insanların insanlığına lanet okuma faslını burada kessem iyi olucak. çünkü aklıma geldikçe sinirleniyorum, sinirlendikçe daha çok laf edesim geliyor. laf etsem ne fayda, bazıları hakikaten insanlıktan çıkmış durumda zaten. ne diyeyim ya, Allah akıl fikir versin biraz.

ps: bu arada, kitap okuma mevzusuyla alakalı kısa bi not düşücem. okumayın demiyorum, kitap okumak süperdir, en basiti diksiyonu düzgünleştirir ama allah rızası için bunu da gösteriş yapma unsuru olarak kullanmayın. çok itici duruyor. hadi herkesi öperim kocaman, iyi pazarlar.

0 kişi olaya son noktayı koymuş:

 
↑Yukarı