7 Temmuz 2012 Cumartesi

neyin var bugün?

gece eğer çok ağlayıp çok az uyuduysam ertesi gün işe gitmeyi sevmiyorum. dün gece de öyleydi. sanırım saat 23:30 civarı ağlamaya başladım, saati tam olarak hatırlayamıyorum ama o civardaydı, sonra yine bilmediğim bir saate kadar ağladım ağladım ve ağladım. ağlamayı kestikten sonra da uzunca bir süre uyuyamadım. uyumadan önce telefonumun saatine baktığımda 04:20 civarlarıydı ve ben hala uyuyamıyordum. saat yedide uyanmak zorunda olduğum halde uyuyamıyordum işte. gözlerimin acıdığını ama kapattığımda kendiliğinden açıldığını hatırlıyorum bi tek. bir süre sonra uyumuşum. saat beşe geliyordu ya da beşti bilemiycem. doğal olarak uyumamla uyanmam da bir oldu gibi bişey oldu. yedide çılgınca çalan alarmla uyandım. sabahları acaba enerjik ve neşeli uyanır mıyım diye nahnehnah'ı ayarlamıştım alarm sesi olarak ama hiç etkili olmuyor doğrusu. yine de acı çekerek uyanıyorum, yine de ben sabahları hep mutsuzum.
sabah aynada yüzüme bakasım gelmedi zaten. göz kapaklarım o kadar şişmiş ki, yarım limon koymuşsun gibi duruyor gözlerim. buz koymak şişliğe iyi gelir evet ama o gözlere iyi gelebilmesi için kafamı buz dolu bi kovaya sokmam artı beş saat falan öylece beklemem lazımdı. makyaj yaptım bi de üstüne. gözlerim bu sefer adeta gri tonlarda boyanmış yarım limon gibi durdu. şişliği az göstersin diye füme tonundaki kalemleri sürdüm de sürdüm ama işe yaramadı. demek ki koyu renk her zaman zayıf göstermiyormuş. baktım ne yaparsam yapayım işe yaramıyor, kahvemi içtim çıktım evden. tabi ayılabilmek için elbette aşşırı koyu kahve içtim ama tık yok, mal gibiyim.
dükkanı açtım, kılımı kıpırdatıcak halim olmadığı için tabureyi dükkanın orta yerine çekip oturdum. yan komşum tuğba "nooldu kızım sana böyle" diyene kadar öyle dakikalarca boş boş oturup parkeleri inceledim. ee, ne diycem şimdi? canım sıkıldı saatlerce ağladım, sonra canım sıkıldı saatlerce uyumadım desem olmaz. başlar didiklemeye bi sıkıntın mı var, bi problem varsa anlat bak diye. ben canımı sıkan şeyleri olsun dertlerimi olsun etrafımdaki insanlara anlatmaktan hoşlanmıyorum. her konuda carcar konuşabilen ben, derdimi paylaşmaya gelince cümle kurmayı unutuyorum. hastaydım dün gece yaa, uyuyamadım sabaha kadar dedim en sonunda. hasta olmak, dertli olmaktan evla.
hadi pasajdakilere anlattık bu hikayeyi de, patronum sabah görünce "hayırdır bi sıkıntı mı var?"a bağladı. patronumu seviyorum, konuşurken kocaman gülümsediği için seviyorum. hele sabahları gülümseyince bana enerji veriyor. sonra işte bi sıkıntı yok dedim ona da. "e neden böyle yorgun görünüyorsun o zaman, hasta mısın?" dedi. hastayım diyemedim, çünkü bu hafta tek çalıştığım için alakaya maydanoz birini yanıma yardıma göndermesini istemiyordum. sadece "yeni bi göz kalemi almıştım, alerji yaptı galiba gözlerim şişti mahvoldu ama sıkıntı yok iyiyim" dedim. külahıma anlat. yıllardır aynı marka göz kalemi, hatta hep aynı marka makyaj malzemesi kullanırım. o da bişey demedi, dikkat et öyle bilmediğin makyaj malzemesini kullanma bak dedi ve gitti. kaldım yine tek başıma.
akşamı ettim ama, nasıl ettim hatırlamıyorum. sabah çaycı abiden bi kahve istedim, sert olsun dedim, sağ olsun öyle bir kahve getirdi ki dört buçuk beşe kadar cin gibiydim. sonrasında film koptu tabi. can sıkıntısından, yorgunluktan, içinde ateş topu olan iki yarım limonumdan dolayı salaklaştım. insanları anlamayı bırak, buğulu görmeye bile başladım. sanırım uykusuzluk bana göre değildi. ayrıca insanların "neyin var bugün?" sorusuna da onlarca farklı cevap verdim. hiçbiri doğru değil tabi. kimisine hastayım dedim, kimisine uyuyamadım ya çok sıcaktı dedim, kimisine göz kalemi yalanını attım, kimisine de bir klasik olan "gözüme yüz yıkama jeli kaçtı yeaa" cümlesini savuruverdim. sonuç olarak hepsi inandı, yani öyle gözüküyor. ama "gözüme yüz yıkama jeli kaçtı" cümlesine inananlara çok acıyorum lan. bi insan bu kadar temiz olamaz bağırıyor resmen BEN YALANIM BEYBİ diye. neyse, durumu kurtardık önemli olan bu. sonuç olarak günü bitirdim, bu saçma ve bir o kadar da salak duruma rağmen hala yazı yazabiliyor, cümle kurabiliyor bir yandan da Akasya Durağı'ndaki Osman Aga'yı dikkatle izleyebiliyor olmama şaşırıyorum. tamam işte, anormalliği buldum. BEN NORMALDE AKASYA DURAĞI İZLEMEM. neyse olur o kadar artık.
sonuç olarak anladım ki, bundan sonra ağlanırsa cumartesi gecesi ağlanacak, sonra sabaha kadar uyunmayacak. hafta içi salaklık yapmanın alemi yok, hadi diyelim ağladık uyku gelmiyorsa bile uyku yapabilecek ilaç alınıp uyunacak.

0 kişi olaya son noktayı koymuş:

 
↑Yukarı