1 Kasım 2013 Cuma

ne zaman ki insanları ciddiye almayı bırakıyorsun, hayatın seni daha az yorduğunu fark ediyorsun. ne zaman ki hayatı ciddiye almayı bırakıyorsun, belki deli diyorlar, belki "ahahah manyaksın" diyorlar, ama hayattan zevk almaya başlıyorsun. oturup enine boyuna bi düşünsene, canını sıkmaya, keyfini kaçırmaya değer ne var hayatında? koca bir hiç mi? o zaman boşver, bak keyfine.


yaşaman için sana verilen süre bin yıl dahi olsa aslında sadece "şu saniye"den ibaret. bir önceki geride kaldı. umarım geçmişe takılıp kalmıyorsundur. eğer geçmişe takılırsan "şu saniye"ni yani "hayatını" boşa harcamış olursun, benden söylemesi. bir sonraki dakikayı yaşayıp yaşamayacağını sen de bilmiyorsun. çok aptalca bir ölüm sebebi ama, belki birkaç dakika sonra tükürüğünü yutamayıp boğulacaksın. insan başına gelmesi muhtemel olan şeyleri önceden kestiremiyor ne yazık ki. 


bişey sorucam? sen de o "insanlar hakkımda çok iyi şeyler düşünsün" diyenlerden misin? bence olma. bak şimdi, insanların en büyük hobisi, birilerinin hayatlarını yargılamak, birileri hakkında kesin hükümler verip etiket basmaktır. sen kendi hayatını yaşarken "bu benim hayatım" diyebiliyor musun? kendi hayatını, kendi alışkanlıklarını, huylarını, karakteristik özelliklerini sahiplenebiliyor musun? yoksa üzerinde emanet gibi duran bi yaşam tarzın mı var? önce kendine sahip çıkmayı, insanların hakkında ne ve nasıl düşündüğünü önemsememeyi öğren. sonra kendi hayatını, kendi karakterini yaşa. kimseyi taklit etme. inan bana kendin olarak yaşadığın her an dışarıdan bakınca mükemmel görünüyorsun.


ve bir de, dış görünüş önemli değildir masalına inanma. insanların huyu değişmez derler, o da yalan. birini yeterince seviyorsan veya birşeyleri değiştirmeyi gerçekten istiyorsan ve bunun için içini değiştirmen gerekliyse, evet bunu yaparsın. herkes için aynı şey geçerlidir. zaten böyle böyle gelişir karakter dediğin şey, böyle böyle şekillenir. bunun bir adım daha ötesi "nabza göre şerbet vermektir" ki bunu başarabiliyorsan, şahane. her neyse, konumuz dış görünüştü. kendinden emin durduğun zaman ayakların yere sağlam basar. dış görünüş dediğin şey duruşundur zaten. dik dur, asla salma kendini.




son olarak, renkli bir hayat mı yaşamak istiyorsun? daha doğrusu, birileri gelsin, hayatına renk katsın mı istiyorsun? üzgünüm ama, kendi hayatını ancak kendin renklendirebilirsin. biraz kımıldaman gerekicek. madem renk istiyorsun, eskidiğini düşündüğün herşeyi hayatından çıkart.
ha bi de, insan bi cadılar bayramımı kutlamaz mı ya? ne ayıp :( öptüm, sevgiler <3

0 kişi olaya son noktayı koymuş:

 
↑Yukarı