28 Mayıs 2011 Cumartesi

sevgilicilik oyunu

23 yıllık ömrümde tanıdığım en enteresan insandı. bi ilgi alaka vardı onu anlıyodum da, sevgili miyiz değil miyiz tam çözemiyodum doğrusu. değişik bi adamdı, farklı bi karakter vardı ortada. bi bakıyodum bütün gün aramalar, her fırsatta mesaj atmalar, akşam işten almalar falan, ertesi günü bi bakıyodum sanki asker arkadaşıymışız da bi anlık özleyeceği tutmuş ondanmış dünkü ilgisi, bugün geçmiş. hiçbir zaman kendimi ona ait hissedemedim, ona da sahip olduğumu düşünemedim.

bazen böyle sevgili modunda geziyoruz falan, herşey güzel gidiyor derken, en olmadık sebepten kavga çıkıyodu. hiçbir zaman haksız olduğunu kabul etmezdi, her zaman o haklıydı. en önemlisi de, kendimi savunmak istesem başlıyodu bağırmaya daha çok, sussam bu sefer de bak gördün mü lafıma geldin ben haklıyım işte diyordu. yani adamla kavga etmekten nefret ediyodum gibi bişi. her fırsatta da kavga edicek sebep olmasa bile, can damarıma basıp beni kırıyor yıpratıyor, ben ondan uzaklaşıp konuşmamaya başlayınca birkaç gün içinde hemen başlıyordu aramaya. tabi böyle tane tane anlatınca normal sevgili düzeni, kavga edilir barışılır gibi geliyo ama öyle değil işte. arada bir ortadan kaybolan günlerce aramayan sonra tam umudu kesmişken, arayıp özledim görüşelim diyen bi adam vardı karşımda. nerdeydin diye sorduğumda, işlerim vardı diye savuşturuyordu. yine bikaç hafta sevgilicilik oynayıp sonrasında bi kavga patlatıyordu, biraz uzak kaldıktan sonra yine geri geliyordu.

düşündüm acaba evli mi diye inanın düşünmedim değil, çünkü bu dengesizliğin, bu ortadan kaybolmaların başka bir açıklaması olamazdı benim için. bigün yine geri döndüğünde, soruverdim "evli misin" diye, başladı gülmeye ve "hayır tabi ki değilim" dedi. o zaman neden yoksun ortalarda peki dedim neden o zaman ortadan kayboluyorsun hiç aramıyorsun. hemen filozof filozof bi cevap yapıştırmıştı. "seni aramamam seni düşünmediğim, sevmediğim anlamına gelmez, sadece bazen işlerim çok yoğun oluyo ondan canım benim vikvikvik" meşhurdu böyle filozof cevaplarımız. tabi bende şüpheler bitmiyo, aklımdan milyonlarca soru geçiyo ama çaktırmıyorum ona. ciddi anlamda bunalmıştım ki, böyle dengesiz ilişkilerin insanı değilim ben. yapacak birşey yok yani.

en son baktım ki hayat bana dar, böyle devam edemeyiz, oturdum sordum saf saf, ya doğru düzgün sevgili olalım ya da bitsin bi daha görüşmeyelim dedim. bu yine sevdiğini, ayrılmak istemediğini falan söyledi. bi süre daha devam ettik gelgitlerle, bu sefer cidden bitti dedim ve sevgilicilik oyunumuz bitti. üzüldüm ama, zaten adam bi gidiyodu bi geliyodu çok ta koymadı aslında. öylece bitti.

bu akşam da nişanlanacağını duydum onun. benden ayrıldıktan sonra adamların kısmeti açılıyo vallahi. bi tanesini evlendirdim sıra bunda. haberi alınca eskiler şöyle bi geçti gözümün önünden. bari bu şarkı da onunla geçirdiğim o dengesiz günler için gelsin.

acısa da öldürmez

0 kişi olaya son noktayı koymuş:

 
↑Yukarı