5 Ocak 2014 Pazar

aşk varmış sevgili

beni sonunda Allah mı çarptı, beddua mı aldım, ettiğimi mi buluyorum ne oluyor bilmiyorum ama AŞIĞIM. üstelik, haksızlığın en babasını yaptıktan sonra bile hiç usanmadan arayan birine. üstelik o AŞIĞIM dediğinde AŞK DİYE BİŞEY YOK (bok yok) dedikten sonra, hiçbir telefonuna cevap vermediğim birine. ummadığım iki zamanda, aniden karşıma çıkıp dimdik durabilen birine. abi nasıl olabilir, baştan "hoş adam lan aslında" dedikten sonra etmediğimi bırakmadığım, bak itiraf ediyorum CİDDİ CİDDİ EN BABA TERBİYESİZLİKLERİ YAPTIĞIM birine nasıl deli gibi aşık olabilirim bunun bi mantıklı açıklaması olsun lütfen.
onu içimde hissettiğimin üzerinden iki hafta geçti, ona aşık olduğumu söylediğimin üzerinden üç gün geçti, ben ona üç ay boyunca tek satır yazmadım. o bekledi belki, sabretti, acı çekti belki bilemiyorum ve ilk defa yaptığım bişeyden çok büyük pişmanlığım var ilk defa "nolur Tanrım çok acı çekmemiş olsun nolur nolur" diyorum. yürürken yer ayağımın altından kayıyor sanki, bi şarkı açıyorum, içim kopuyor geride kalan koskoca bir boşluk. git yanına kalk hadi diyemiyorum. onun yanı şimdilik çok uzakta. elimde olan bi telefon numarası, her gün itina ile sık sık saçmalıyorum, "UMARIM SADECE BENİM ONA YAPTIĞIMIN AYNISINI BANA YAPIYORDUR. UMARIM BENİ YİNE SEVER" diye yalvarıyorum Allah'a. büyük büyük ettiğimi buluyorum. içim kopuyor.
aşka gururu karıştırmanın doğru olmadığını düşünüyorum. kaldı ki gurur yapıcak bi pozisyonum da yok. gocunmadım abi ben sana aşık olmuşum demekten. içimi ezen "biz bundan sonra senle ancak iki iyi arkadaş oluruz" deyişiydi. evet, ben de öyle dedim. geri zekalılığa bakar mısın, insan aşık olduğu insanla arkadaş olamaz ki. burdaki geri zekalı benim, ilk önce ben arkadaş olalım demiştim. arkadaşmış, peh!! çünkü canına yandığımın dünyasında başka insan yok arkadaş olcak di mi? şimdi n'apıyorum? direniyorum. ona hep bekliycem diyorum ve kendimde ilk defa bu gücü hissediyorum. o ne yapıyor? "ben direniyorum, direnicem, sen bile şaşırıcaksın" minvalinde uzunca bir mesaj yazıyorum ":))" yazıyor. aynı ben lan. ben de öyle yapmıştım. oh canına değsin artık ne diyeyim. ÇÜNKÜ BANA MÜSTAHAK, ÇÜNKÜ HAKETTİM!!"
insan, gelebilecek bi "nasılsın?" mesajına bile muhtaç oluyormuş. ya ne yediğim yemeğin farkındayım, ne içtiğim sigaranın. yediğim yemeğe de onu anlatıyorum. iki hafta olmuş lan ne sevgisi bu bu kadar? diyorlar. aşk eskiyince daha mı makbul oluyor? iki haftadır aşık olduğumun bilincindeysem aşkım aşk olarak kabul görmüyor mu?
aklım, başımın içi nasıl biliyor musun? karmakarışık, kocaman bir karınca yuvası gibi. aklım başımı kemiriyor, aklım beni yiyip bitiriyor, aklım da sana aşık çünkü. aklım, yaptıklarımı her hatırladığımda ağzıma sıçıyor. ses çıkaramıyorum, yakıyorum bir sigara daha, bir kez daha aşık oluyorum. bir kez daha canım yanıyor, bir kez daha aşık oluyorum. içimde kocaman bir boşluk, bu şehirde kocaman bir boşluk. sen "gidiyorum" dediğinden beri ilk defa bu şehir bu kadar boş. sen gittiğinden beri ilk defa kendimi çaresiz hissediyorum. ben ya ben, her sorunumu kendim çözen ben, hiçbir şeyi dert etmeyen ben, umursamaz, rahat duran ben. bir bakıyorum, her yer sen. bir kokluyorum, sen kokuyor. kokunu sıkıyorum üstüme, sen kokuyorum. çekiyorum ciğerime kadar kokunu, içimi dolduruyorum seninle. aşk varmış sevgili.

1 kişi olaya son noktayı koymuş:

Adsız dedi ki...

Bu bloğa nasıl geldim, bilmiyorum ama iyi ki gelmişim dedim. Garibi, "Aşk Varmış Sevgili"yi okurken "o mu acaba" dedim fakat yazının sonuna doğru anladım ki sen o değilsin. Anlayacağın yazdıklarının birebir aynısını yaşıyorum şu an. Kızlar neden böyle yapıyor demeyeceğim, bu cinsle ilgili değil; insan olmakla ilgili. Hep bir 'kaçan kovalanır' ve 'aşk imkansızdır' modundayız. Mutluluğumuz da coğrafyamız gibi hep zor; bir ütopya gibi uzakta durmalı ve hep ona koşmalıyız varma hedefi taşımadan.
Neyse; dilerim o insanla yeniden bir araya gelirsin.
Yazmaya devam et lütfen. Bir yerlerde aynı sıkıntıları çeken birileri olduğunu bilmek hafifletiyor sıkıntıları.

 
↑Yukarı