1 Ağustos 2012 Çarşamba

insan olabilmek küçük bir ayrıntıdır

bence bizim milletin temel sorunu çok yüksek egoya sahip insanlardan oluşuyor olması. çünkü, kendinden daha sessiz gördüğü kişiyi ezmeye çalışan bu kadar çok insanın başka bir açıklaması olamaz. bazen insanları izlerken "nereye gidiyoruz biz?" sorusunun cevabını bulmakla çok meşgul oluyorum. ilginç geliyor insanların tavırları, konuşmaları. eğer varsa parasıyla, parası yoksa ukalalığıyla egosunu tatmin etme peşinde bizim insanlarımız. yalanlar söylüyorlar, yalan olduğunu bariz bir şekilde anlıyorum, yalancısın diyemiyorum, kimsenin yüzüne karşı yalancısın sen kötü bi insansın diyemem, gülüp geçiyorum. ağzımda acı bi tad bırakıyor onlarla yaptığım sohbet. sıkılıyorum, evet en önemlisi böyle insanlarla diyalog halinde olmaktan sıkılıyorum.
bakıyorum bazılarına, başkalarının kendisini ezişinin acısını küçücük çocuklardan yahut da kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan insanlardan çıkartıyorlar. bakıyorum bazılarına, etraflarındaki herkesle sidik yarışı halindeler, gerek yok. yorucu olsa gerek, kendisini sürekli ispat etme çabasında yaşamak. ben yorulurum, bunalırım, anlayamadığım bir psikoloji açıkçası.
hayat dediğimiz şey bu mu sahiden? insan doğar, büyür, egosunu tatmin eder, o arada ürer ve ölür mü? sıkıcı değil mi böylesi? ne bileyim, millete ne benim hayatımdan, bildiklerimden bilmediklerimden, eksikliklerimden fazlalıklarımdan. bana ne milletin hayatından ıvırından zıvırından. kendisine dev aynasında bakan insanlarsız bir dünya, düşünmesi bile fazlasıyla muhteşem. ya da başkalarını ezmeyi, yapıntı yapıntı tavırlarda bulunmayı hobi edinmiş insanlarsız bir dünya. güzel değil mi? hepimizin aslında öncelikle kendi hayatıyla haşır neşir olan insanlar olmaya ihtiyacımız var. başkalarının hayatlarını ne kadar takip edersen o kadar onları taklit etmeye çalışıyorsun. ne gerek var? neden takip edesin ki, daha önemlisi neden taklit edesin ki. ayrı bir insansın, bir kişiliğin var, kendi zevklerin var, onlarla meşgul olsana. kendine olan saygını yitiriyorsun. insan önce kendisine saygı duyabilmeli bence. bak, kendisine tapmalı, kendisini aşırı önemli görmeli demiyorum, kendisine, onu o yapan her şeye saygı duymalı. ondan sonra başkalarından saygı beklemeli. tabi başkalarına saygı duymak ta önemli.
kafanı kaldırıp etrafına baksan, birbirine zerre kadar saygısı olmayan o kadar çok insan görürsün ki. insan demek doğru mu? insan müsveddesi demek daha uygun sanki. diğerlerine saygı duyamayan varlığa insan demek istemiyorum açıkçası. insanın insan olabilmesi için önce diğer insanlara saygı duyması gerekli. bu şart bi kere. biz, birbirimize saygı duymamız gerektiğinden habersiz olacak kadar cahil bir toplumuz bence. insan olabilmek küçük bir ayrıntıdır. olmazsa insanlık kavramını yerle bir edecek kadar önemli bir ayrıntıdır.
 
↑Yukarı